Birinci Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’de göstermiş olduğumuz büyük
başarılara rağmen; aynı safta olduğumuz diğer devletler başarısız olunca bizde
onlarla birlikte yenilmiş sayıldık. Bu yenilgiden sonra imzalanan Mondros
Ateşkes Antlaşması ile işgal ve istilaya uğramaya başlayan vatan topraklarının
kurtarılması için acilen bir şeyler yapılması gerekiyordu.
Ülkemizin bu zor döneminde, bütün güçlüklere karşın, Milli
Mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal,
kurtuluşun ancak milletçe birlik ve beraberlikle hareket edilmesi sonucu mümkün
olacağı kanaatindeydi.
Yurdun bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığının tehlikede olduğu ilk
olarak Amasya Genelgesi’nde açıkça ifade edildi. Erzurum ve Sivas Kongrelerinde
alınan kararlar ile, vatanın bölünmez bir bütün olduğu, hiçbir yabancı devletin
egemenliği altına girilmemesi hususu ile milli meclisin derhal toplanarak
çalışması gerektiği sonucuna varıldı.
Nihayet, 23 Nisan 1920’de
Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye
Büyük Millet Meclisi açıldı.
Millet iradesini esas alan meclisin açılış günü ile birlikte Türk halkı da
egemenliğini ilan etmiş oldu.
23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı
günün yıldönümü olarak kutlanmaya başlanan ulusal bayram, ilk kez 23 Nisan 1920’de
“Hakimiyeti Milliye Bayramı” olarak
kutlanmıştır.
Atatürk, 23 Nisan 1924’te, 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına
karar vermiş, bu tarihten 5 yıl sonra ise 23
Nisan 1929’da bu özel bayramı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan ilk defa
1929 yılında “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanmaya başlanmıştır.
1930’lu yıllarda Çocuk Esirgeme Kurumunun gelenekselleştirdiği ve
23 Nisan–1 Mayıs tarihleri arasında kutlanan “Çocuk Haftası”nın başlangıcının da bu bayramla aynı güne rastlaması
sebebiyle “Milli Hakimiyet Bayramı”
ile Çocuk Bayramı aynı gün kutlanmaya başlamıştır. Bu iki bayram 23 Nisan 1935 yılında “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adı altında bir araya
getirilmiştir.
Hakimiyet-i Milliye bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu
gerçekleştiren TBMM’nin açılışını kutlamak amacını taşırken; Çocuk Bayramı,
savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocuklarını sevindirmek amacını
taşımaktaydı.
1979’un, UNESCO tarafından “Çocuk Yılı” ilan edilmesiyle de bu
bayram, uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Her yıl düzenlenen 23 Nisan Çocuk
Şenliği’ne 40’ın üzerinde ülke ve bu ülkelerden gelen 1000’in üzerinde çocuk
katılmaktadır.
Tüm dünyaya kardeşlik mesajlarının verildiği ve her türlü sorunun
el ele, kardeşçe çözülmesi gerektiğinin hatırlatılması bakımından “23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” çok büyük önem taşımaktadır. Atatürk’ün Türk
çocuklarına armağan ettiği bu bayram, dünya çocukları arasındaki sevgi ve
dostluk bağlarının gelişmesine katkı sağlamakta, tüm insanların barış içinde
yaşaması gerektiğini en güzel şekilde ifade etmektedir.
Büyük önder Atatürk’ün
düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin
ve büyük sevginin ifadesi olarak, TBMM nin kuruluş günü olan 23 Nisan’ı millî
bayram olarak çocuklara armağan etmiştir. Dünya’da çocuklarına bayram hediye
eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye
Cumhuriyeti’dir.
“23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramı”mız kutlu olsun.
Bu yazı aşağıdaki sitelerden kaynak alınarak derlenmiştir.
çok güzel/yalın özetlemişsin.
YanıtlaSilEllerine sağlık.
Hepimizin "23nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı" kutlu olsun.
Amacıma ulaşmış olmak sevindirdi beni, çok teşekkür ederim. Bir kaç kaynaktan alınan verilerden derledim.
YanıtlaSilÇok özenli bir post hazırlamışsın, ellerine yüreğine sağlık.
YanıtlaSilÜlkü Adatepe nasıl da Atamız'a layık mükemmel bir hanımdı. Hayranıydım :(
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Sonsuza kadar var olsun...
Sevgiler...
Çok teşekkür ederim. Biz Atatürk çocuklarıyız. Sonsuza kadar da var olacağız...
SilSevgilerimle...